Artık bir tasarım stüdyosu olarak onuncu yıllarında olan Mast’tan Travis Ladue, Jacob Trahan, Amanda Regh ve Cait Smith, zamanlarını dikkatlice düşünülmüş marka deneyimleri oluşturmaya adıyorlar. Bu günlerde ekip yalnızca görsel bir kimlikle birlikte gelen türden işleri üstlenmeyi seviyor; tüm küçük (ama güçlü) ekibini getirebilecekleri ve en iyi yaptıkları şeyi, harika bir şekilde özel marka çözümleri ve ifadeleri sunabilecekleri projeler.
Yaratıcı yönetmen Travis, “İş hayatında birkaç yıl geçirdikten sonra,” diyor, “eğer yaratmadığımız bir kimliğe atlarsak, işin uyumsuz olacağını fark ettik.” Tasarım çıktılarının her bir öğesi konusunda bilinçli olan ekip, her müşteri hakkında yoğun araştırma ve keşif yapmaya, onları tanımaya ve “en başından itibaren yakın ve işbirlikçi bir şekilde çalışarak, iş ve süreç içinde şeffaflığı sağlamaya” odaklanıyor, diyor Travis. Stüdyo, araştırmaya ve her markanın bireysel hikayesine yapılan bu yatırımın, akıllı görsel sistemler sunma konusunda her zaman işe yaradığını keşfetti: “Müşterilerimiz, sektörleri, şirketleri veya ürünleri hakkında her zaman bizden daha fazla şey bilecekler ve bu içgörüye ihtiyacımız var,” diye açıklıyor Travis, “Bilgilerimizi örtüştürmeyi seviyoruz”.
Mast ekibi için ilham kaynakları ve yaratıcı etkileri güzel sanatlardan fotoğrafçılığa, halk sanatından spora kadar uzanabilir. Büyük stüdyo kütüphanelerinde referans olarak bulabileceğiniz her şey. Travis, “Ekranlarımızdan uzaklaştığımızda ilham ve etki almak için ofiste kapsamlı bir arşiv bulundurmayı seviyoruz,” diyor. Büyük tasarım isimlerine gelince, Mast Massimo ve Lella Vignelli, Paul Rand ve Muriel Cooper’a (birkaçını saymak gerekirse) bakıyor, “bu modernizmin öncüleri bizi içten çok etkiliyor (…) Ben, felsefemizin ‘kişiliğe sahip sadelik’ olduğunu söyleme eğilimindeyim, diyor Travis.